27 Ekim 2010 Çarşamba

gittin


Eski albümleri açtım bugün.
Tozlanmış, sararmış fotoğrafların arasında hiç eskimeyen anılar buldum.Kaybolmuş yıllar, yitirilmiş dostluklar..
Ve sensizliği koluna takmış acımasız bir zaman..
Gözlerimin önünde ilkokula başlayışım..
Ufacık masum bir çocuk, ilk kez ayrılıyor belki de annesinden.
Sonra ilk aşkım, ilk ağlayışım ve ilk kez utanışım..
Gençliğimi görüyorum sonra..
Savruk vurdumduymaz, asi ve sessiz..
İçe bastırılmış acılar ,kavgalar anlatılamayan ve anlaşılamayan duygular..
Ve seni görüyorum sonra..
Sende gençliğimi,acılarımı sende bütün hayatımı.Sende bizi görüyorum.
Hani o gitmelerini...
Önce bakışların düşerdi yere, sonra ellerin bırakırdı ellerimi,
Arkanı dönüp yürüdüğünde ben hiç konuşmazdım..
Bilirdim Hep bana olurdu dönüşlerin,
Ne kadar gitsen gölgem kadar uzaklaşabilirdin benden..
Bizim birbirimize ait acılarımız, yetim bırakılmış gençliğimiz
Henüz gidilmemiş gelmelerimiz vardı.
Giderdin...
O kadar emin olurdum ki döneceğinden, arkandan hiç seslenmezdim.
Uzun zaman geçti.
Gözlerimin içinden nice gözler, ve dönüp gittiğin o yoldan nice gelmeler geçti.
Gittin..
Oysa hep bana olurdu dönüşlerin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder