26 Mayıs 2009 Salı

ATEŞ

Ateşe koşan kelebekler gibi koştum sana
tüm şehir gördü beni, bir tek sen görmedin.

yalanım yok

Adını bilmezdim duymadan önce sesinin
yüreğime dokunmasaydı gözlerin,
gülüşlerini tutamazdım ıslıkların delmeseydi düşlerimi,
yalanım yok, şarkıların altına yatamazdım
...

Kadınlar ne ister

Erkeklerin kendisine aşık olmasını ister.
Bu aşkın ölünceye kadar sürmesini ister.
Anlayış ister.
Bu anlayışın ömür boyu sürmesini ister.
Affedilmek ister.
Bu af ömür boyu olsun ister.
Güzel olmak ister.
Bu güzellik ömrü boyunca kalsın ister.
İsminin bir ağaca kazınmasını ve bu vesileyle asırlık bir çınarın kurumasını ister.
80 yaşında bile olsa kendisine çıtır denilmesini ister.
Aynı talebi lolita sözcüğü için de geçerlidir.
3. Dünya Savaşı bile çıksa, evlilik yıldönümü unutulmasın ister.
Hizmetçisinin kadın, şoförünün erkek olmasını ister.
Bahçıvanın da erkek olmasında sakınca yoktur.
Günün 8 saatini yatakta, 8 saatini kuaförde ve 8 saatini de alışverişte geçirmek ister.
Dünyanın en güzel kadını olduğu cümlesininin dakikada bir söylenmesini ister.
Kendisi için 1 milyon tane şiir yazılmasını ister.
Doğurduktan sonra vücudu bozulmasın ister.
Hapur küpür yemek fakat kilo almamak ister.
Çiçek bakmaktan nefret eder ama kendisine sürekli çiçekler alınmasını ister.
Oğlan çocuklarıyla oynamak ister.
Küçükken evcilik oynamak ve büyüyünce de evlenmek ister.
İlk öpüşme yıldönümünün de unutulmamasını ister.
Saman altından okyanus yürütmek ister.
Yere bakıp bir milyon tane yürek yakmak ister.
Uğruna ölünsün, geberilsin ister.
Uğruna gökteki ay yere indirilsin ve kendisine tepsi içinde ikram edilsin ister.
Kocasından daha uzun yaşamak ister.
Yenisini almak için, en yeni ayakkabılarının bile hemen eskimesini ister.
Ütüyü de otomatik olarak yapacak bir makine icat edilsini ister. Bu olmazsa, bunu yapacak kocası olsun ister.
Kocasının sekreteri olmasın ister.
Kaynananası çabuk ölsün ister.
Kaynanasından yüklü bir miras kalsın ister.
Sigarasını erkeklere yaktırmak ister.
Yaptığı trafik kazalarında kendisinde kusur bulunmasın ister.
75 kilo bile olsa, bikini giymek ister.
Tek tek basmak ve bade süzmek ister.
Hasılatı kocası, sarfiyatı kendisi yapsın ister.
Tarkan tarafından Hüüüpletilmek ister.
Tarkan olmazsa Brad Pitt de olur!
Tavlanmak ister.
Etmese bile kocasına 'senin için saçımı süpürge ettim' demek ister.
Telefon konuşması karşı tarafa yazsın ister.
Kadın-erkek eşitliğini savunmakla birlikte hesabı erkek ödesin ister.
Kadın-erkek eşitliğini savunmakla birlikte, askere hep erkekler gitsin ister.
Taciz edilmemek şartıyla tahrik etmek ister.
İstenmeyecek ne varsa tümünü ister.
:)

15 Mayıs 2009 Cuma

Gidiyorum

İşte gidiyorum;
birşey demeden
arkamı dönmeden
şikayet etmeden
hiçbirşey almadan
birşey vermeden
yol ayrılmış, görmeden gidiyorum.


Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
yürüyorum sanki senin yanında


sesin uzaklaşır herbir adımda
ayak izim kalmadan gidiyorum.

Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
gönülkuşu şarkıdan yorulmadı

bana kimse sen gibi sarılmadı
ışığımız sönmeden gidiyorum.
K.Koyuncu

10 Mayıs 2009 Pazar

paylaşmak

Önemli olan neye sahip olduğun değil,
kiminle paylaştığındır !
...

Bir adın kalmalı


Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet bir adın kalmalı geriye
Birde o kahreden gurbet
Sen say ki ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri koynuma almadım ihaneti
Hele nihavend hele buse hiç geçmedi aklımdan
Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet, bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken
sevmek için çok geç

İyilik aşkına...

İzler

Sessizliği seçersin, biraz olsun kaçmak için hayattan
En iyisi susmaktır belki de, belki en hayırlısı
Nereden geliyor bu yalnızlığa mahkumiyet,
suçlu hep benim anlamıyor hayat
İzler var yüreğimde,
derinlerde saklanmış gülümsemelerle.

özür


Adam gibi adam hiç özür dilemek zorunda kalmayandır.
:)

Yarım kalanlara rağmen

Söylemezdin tüm o sözleri
Görseydin en gerçek halimi
Artık önemi yok
Her yanlışta doğar bir doğru
Belkide böyle olmalıydı bu
Boşver ziyanı yok
Başka birine kendimi anlatmak
Başka birine duvarlarımı yıkmak
Başka tenlerde aşkı aramak
İnan istemem artık
Zor duramam ayakta hergün kırılıpta
Zor aşk yaşanmıyor hergün her an yanılıpta
Her giden bir parça çalıyor benden
Yarım kalanlara rağmen
Yok bağırma hiç şimdi alınıpta
Yok üstüme gelme hiç eskiye sarılıpta
Her acı bir günah siliyor benden
Yarım kalanlara rağmen
Şimdi yaramı sarmam gerek
Aşkla aramı yapmam gerek
Kime inanmalı
Başka birine kendimi anlatmak
Başka birine duvarlarımı yıkmak
Başka tenlerde aşkı aramak
İnan istemem artık
Zeynep SAĞDAŞ

ANNELERE

ELİMİZDE TAZE KIR ÇİÇEKLERİ
ÜZMEYELİM BUGÜN ANNEMİZİ..

9 Mayıs 2009 Cumartesi

7 Mayıs 2009 Perşembe

KORKU

Esaret

Bu kent! Bu sokaklar!
Gri bir özlem taşıyor kıyıdaki o banklar...
Ahh... Hâlâ esaretin altında bu kent...
Yarım bırakılmış bir besteydin sanki hiç kimsenin bilmediği.
Hâlâ söyleniyorsun buralarda, melodin hiç dinmedi...
Bilir misin bu kent tepeden tırnağa sen dolu.
Her adımımda, her sokakta sen çıkıyorsun karşıma.
Gün seninle başlıyor bu kentte...
Önce güneş oluyorsun, derken kahvaltım,müziğim, çantam, saatim...
Her şey sen oluyor birden.
Gittiğim kafe, baktığım deniz, yaktığım sigara, her şey sen..

Hâlâ söyleniyorsun dedim ya buralarda, kulağımdaki uğultu sen...

Gözümdeki görüntü sen..
Yüreğimdeki gürültü sen...
Hâlâ esaretin altında bu kent,burada yaşamak sen...
Ve gün senle bitiyor elbet...
Şimdi içimde hazin bir sonbahar gibi soluk hayalin!
Ve artık yordu yüreğimi içimdeki melodi..
Yeter! Sonu gelmedi mi bu esaretin?

Greenpeace

Greenpeace Avrupa, Amerika, Asya ve Pasifik'te 40 ülkedeki varlığıyla kar amacı gütmeyen bir çevre kuruluşudur.

1971'den bu yana dünyanın dört bir yanında çevre katliamlarına karşı güçlü bir mücadele veren Greenpeace, çalışmalarını bağımsız olarak sürdürmek için devletlerden, şirketlerden ya da siyasi partilerden bağış ve sponsorluk kabul etmez; tüm çalışmalarının kaynağını sadece bireylerden aldığı maddi ve manevi destek oluşturur.

Greenpeace, gezegenimizi yaşanmaz hale getiren çevre suçlarına şiddet içermeyen doğrudan eylemlerle tanıklık eder ve bunları basın aracılığıyla gündeme getirir.

Çevre mücadelesi sabır ve kararlılık ister. Hedefler genellikle uzun vadede gerçekleştirilebilecek türdendir ve ancak kamuoyu desteğiyle başarıya ulaşabilir. Greenpeace eylemcilerini arada bir ortaya çıkıp ortalığı karıştıran bir grup maceracı olarak görenler de vardır kuşkusuz. Oysa her eylem, uzun ve yoğun araştırmalara ve çalışmalara dayanır.

Greenpeace, bilimsel verilere dayanan kampanyalar yürütür.
Çevreye karşı işlenen bir suça tanıklık etmek, kamuoyunun dikkatini çekerek suçu işleyenler üzerinde baskı oluşturmak amacıyla yapılan barışçıl eylemler; sabırla yapılan analizler, raporlar, basın açıklamaları, yetkililerle görüşmeleri içeren tüm çalışmaların 'vitrini'dir yalnızca...

Greenpeace ayrıca, uluslararası anlaşmalara lobi etkinlikleriyle ağırlığını koyan, taslaklar öneren ve kabul ettirebilen az sayıdaki yetkin çevre örgütünden birisidir.

Greenpeace'in şu anda 24 ulusal ve 4 bölgesel ofisi ve bu ofislerin yaptığı çalışmaları olanaklı kılan 101 ülkede 2 milyon 800 bin destekçisi vardır.
Küresel bir örgüt olarak Greenpeace, dünya üzerindeki en kritik konular üzerinde çalışmalar yürütüyor:
- Okyanuslar ve yaşlı ormanların korunması,
- İklim değişikliğini durdurabilmek için fosil yakıtların kademeli olarak sonlandırılması ve yenilenebilir enerjilerin teşvik edilmesi,
- Nükleer silahlanma ve nükleer kirliliğe son verilmesi,
- Zehirli kimyasalların ortadan kaldırılması,
- Genleri ile oynanmış organizmaların doğaya bırakılmasının önlenmesi.

6 Mayıs 2009 Çarşamba

yardım

hayat masaldan öte misal verir ki gerçek olsun ister
önerecek ne varsa gerçek akılda dursun ister
bi ses ver uzak da olsa duyarım
bedenim uçurum ucuna gelmiş

işte burda yardım ister
sgp

4 Mayıs 2009 Pazartesi

reklam arası :)

VAZGEÇ !


Yazılmış sözleri susuyorum.

Konuşarak yazılmamışları siliyorum.

Bana hecelerini ver.

Yarım kalan öykülerimin noktası olmaktan vazgeç !

engel

Kalbini engelleme, engelleri kaldır !

sebep

ben bu dünyaya kırmızı ışıkta durmaya değil
yırtık ayakkabılarımla gezmeye geldim

Space Paintings

Henüz ülkemizde örneklerine rastlamadığımız bir sokak sanatı space paintings.
Spray boyalarla yapılan, genelde doğa ve uzay manzaralarının yaratıldığı ve spray boyanın çabuk kuruma özelliğinden dolayı birkaç dakika içinde yapılması ve bitmesi gereken bir resim yapma çeşidi.





























gitmedim

3 Mayıs 2009 Pazar

Toz pembe

Hayat toz pembeydi bir zamanlar

Hayallerle süslenmişti yarınlar,

Umutlar tükenmemiş,

Çocuk kalbim sevgiyle yeşermişti.

Oysa yalan olan hayatın ta kendisiymiş.

Ne yaşamak nede ekmek parası kazanmak kolay değilmiş.

İlk kez babamın ter kokusundan ve nasırlı ellerinden anladım,

Kula kulluk etmek zor,

Yalandan gülmek çok acıymış.

Şimdi ise zaman daraldı,

Günler su gibi akıp geçiyor;

Hayal kurmaya bile vakit kalmadı.

Ömür geçip gidiyor,

Toz pembe hayallerim çocukluğumda kaldı.